Ana içeriğe atla

PUDUHEPA ve KIZ KARDEŞLERİ

Bugün bir tohumun toprak yüzüne çıkıp, güneşi içine çektiği gün!
Öyle bir gün ki, sadece güneşi değil, yağmurun bereketini de üstüne yağdırıp, gökkuşağından köprüler kurduğu gün.
Güzel bir gün, güçlü bir gün, kutlu bir gün, içimi titreten bir gün...
Bugün PUDUHEPA'nın tekrardan doğduğu gün.

3000 yıl öteden gelen baş köşe misafirimiz o bizim.
Tarihteki ilk barış anlaşması olan Kadeş'e mührünü basan Hitit Kraliçesi.
Sevgi ve Barış sözcüklerini tabletlere kazıyan ilk kadın. 

İnsanın içine şefkat tohumları serpen, Ana-Dolu bir diyara sonsuz kökler salan toprağın kadını.
Bugünün kız çocuklarıyla buluşmak için nasıl da heyecanlı şimdi.
Ayakları üstünde durabilen, kendi gücüne inanan, üreten, sorgulayan, oyun oynamayı hayatı boyunca bırakmayan ve masallara inanan kızlar için burada.

PUDUHEPA
Puduhepa ve Kızkardeşleri projesinin sahibi ve fikir annesi Renan Tan Tavukçuoğlu.
İlk tohum yüreğine düştüğünde tek derdi; ilham verici kadın hikayelerinin aynı coğrafyada aynı kaderi paylaşan diğer kadınlara  ışık olup, yol açacağına inanmasıydı.Sonra bu düşü kime anlatsa; içine yumak yumak, ilmek ilmek çekti kadınları. Bu bebeğin doğumuna bir çok kadın eli değdi. Hatta bu kadınlar kendilerine Puduhepa Ebeleri bile demeye başladılar.  İşte Anadolu'nun en güçlü kadın kahramanlarından biri Puduhepa, el işi göz nuru aşkla işlenen bez bebek olarak dünyaya böylelikle tekrardan dönmüş oldu. 

Giysilerini Arzu Kaprol tasarladı. "Puduhepa bugün yaşasaydı muhtemelen jean giyerdi" diyerek Jean-Kaftan ile geldi karşımıza.
Tuba Şamlı Atilla tarafından kız çocuklarına ilham vermek için bir masalı yazıldı.
Tabi büyük kızları da unutmadılar bu projede, içindeki çocuk ile bağını kaybetmemiş kadınlar için kaleme aldı Arbil Çelen Yuca.
Barışın, sevginin, aşkın dilini Puduhepa'nın Rüyası'nda anlattı.
Rüyalar renkli olur  ya çoğu zaman, Güneş'in ve Nar'ın renklerine boyandı bu kez işte diller.
Bundan böyle susmak bilmedi yürekler.
Banu Kanıbelli fısıldadı Puduhepa'nın Şarkısı'nı...

Benim adım Puduhepa
Yedi pınarlı köyün kızı
Penceremden bakardı
Düş yoldaşım Nar ağacı

Çok savaşlar gördüm ben
Bu yüzden barışa inandım
Dualarım hayalimdi
Hayallerim dualarım

Mutlaka Banu'nun büyülü sesinden dinle devamını...

Arbil Çelen Yuca, Puduhepa'nın Rüyası'nı anlatırken çekilmiştir.
Ayrıca, bu büyülü projenin gelirleri TOÇEV aracılığıyla kız çocuklarının  eğitimine destek için kullanılacak.
Bez bebeklerin üretiminde ve bizlerle buluşmasında  yardımcı olan ev hanımlarının ülke ekonomisine katkı sağlayacağını ve istihdam edileceğini duyduğumda;  mutluluk  gözlerimde duran bir nehirdi. Hoş geldin Puduhepa! Uzun yollardan, bilge sulardan, doğurgan topraklardan bizlere sefalar getirdin.

Bu yazıyı okuduktan sonra bu projeye nasıl destek olabilirim diye içine bir kıvılcım düştüyse; hiç durma aşağıdaki linki tıkla. 
Puduhepa ve Kız Kardeşleri projesine destek ol!


   PUDUHEPA ve Kız Kardeşleri'nin Yolu Açık, Ömrü Sonsuz Olsun!
...Hayalbaz ve Oyunbaz Masalcı Dostlarım, Canlarım...

 Uzun bir aradan sonra yazmama sebep olan bebek ve nar tanesinin anısına!




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PAZARCI MASALI

Her pazar, bizim burada semt pazarı kurulur.  Sabah henüz millet pazar sofrasındayken; ben pazarın en taze sebzeleri, en parlak meyveleri, yeşilin her tonundaki yapraklıgilleri ile buluşurum. Dün de o niyetle sabahın en güzel saatlerinde gittim pazara. Kışın en sevdiğim renklerini görmek, pazarcılarla iki sohbet etmek, doğala olan özlemi gidermekti her zamanki gibi niyet. Yalnız ilk girdiğim sokakta, köşeyi dönmemle bir ses kulağıma çalındı: " Bir sürü hikayelerim var"... Küçücük bir çocuk, kasanın üstüne masal tezgahı kurmuş. Masal satıyor. Her kitabına itinayla bir paha biçmiş. Tabi çocuklara ve masallara aşık biri olan beni etkiledi bu olay. Çağdaş dur,  bu çocukla konuşmam lazım deyip, eşimi beklettim.  Adı Yiğit Burak. 7 yaşında. 41 günlük bir kardeşi varmış.  Ve ona hediye almak için okuduğu masal kitaplarını satmaya karar vermiş. Sonra ben kendimi tanıttım. Masallar anlattığımı ve tezgahında tavsiye ettiği masallarının olup olmadığını konuştuk. Sohb

OKUL YOLU

Bugün  instagram sayfam okul heyecanıyla yanıp tutuşan, eş dost akraba ile dolunca ben de kendi çocukluk anıma doğru yolculuk ettim. *** Kendimi bilmeye başladığımdan beri “ben yaparım, ben tek kalırım, ben giderim, ben çabalarım, ben denerim, ben öğrenirim” ifadelerini çok kullanırım. Tek başınalık hayatımda ilk öğrendiğim ve keyif aldığım hallerdendir. Bazen bu keyif hali dışarıdan bakanlar için “dikbaşlı, inatçı, fazla özgüveni yüksek, gene bildiğini okuyor, keçi” anlamına gelebiliyor :)  Olsun, en azından büyüdükçe ailem bu davranışlarımı daha kabul edilebilir karşılamaya başlayınca ilişkilerimiz daha bir dinginleşti. Bu fotoğraftaki önlüklü kızçe benim. İlkokula başladığım ilk gün doğup büyüdüğüm dede evinin bahçesinde çekildi bu poz. Yanımda annem, hayatımdaki ilk öğretmenim. Diğer yanda kız kardeşim, ilk sınıf arkadaşım. Evin içinde aldığımız eğitime, 3 yaşında tanıştığım “Susam Sokağı”nın paylaşımları da eklenince ben okula gitmeden çoktan okur, yazar,çizer olmuştum. Sözüm ona