Ne zaman çevremizde biri evlense, biz düğün günümüze ışınlanırız. Neşesiyle, coşkusuyla, mutluluğuyla illa o güne atıfta bulacak bir anı gelir aklımıza.
Dün akşam Fatih ve Aydan’ın sevgilerini birleştirip bir yuvaya girdikleri günü kutladık. Mekan fotoğrafçısı nostaljik bir foto çekmek istedi. Sevgilimle usturuplu bir şekilde gülümsedik birbirimize. Ölümsüzleşti o an.
Sonra fotoğrafçı birbirinize bakın burunlarınızı yaklaştırın deyince biz de film koptu, düğünümüzde bile böylesi pozlara girmedik ki:) Güzelim günleri fotoğrafçıların bu poz tutar diye çektiği komik haller, hiç dans etmeyi bilmeyen birinin ilk dans için ders alıp kalas gibi dans ettiği anlara çok benziyor. İtiraf ediyorum biraz yapay geliyor
Doğal olan, kendiliğinden kendi hikayesine evrilen her şeyse başımın tacı.
Biz poza girmedikçe eğlendik, kahkahalara boğulduk, fotoğrafçı bu halimizi çekmiş Adamcağızın istediği gibi bir poz olmadı belki, ama biz içten gülüşümüzü de ölümsüzleştirdiği için çok beğendik, teşekkür ettik.
Sonra fotoğraf elimize gelince, başladık gülmeye, yaşlanmışız, saçlarda ak, gıdıklar çıkmış, anne baba olmuşuz, değişmişiz ama hala neşeliyiz
Neşeli olmak ne güzel,
İçten bir gülüş cümbüş,
Hayat bataklığına sürüklenmeden eğlenmek,
Renklenmek en karanlık anlarda bile,
Sevdiğin yanındayken dalga geçmek olanla bitenle,
Yaşa başa bakmadan her zaman gencelmek,
Neşeli günler kapını çalmaz,
Sen ona gidersin,
Gittiğin yerde ve zamanda keyfini doyasıya sürersin…
***
Yılın son 2 pazarı kaldı.
Sana bana bize küçücük bir #hatırlatma :
Yorumlar
Yorum Gönder